Raşidi Tarikatı - Raşidin Yolu

Dies ist eine kostenlose Homepage erstellt mit hPage.com.

 



طَرِيقَاتِ رَاشِدِي Raşidi Tarikatı - Raşidin Yolu - Raşidin Çizdiği Yol - Nedir ? Kurucusu Kimdir - Edeb Ve Adablari Nelerdir?


طَرِيقَاتِ رَاشِدِي
  




طَرِيقَاتِ رَاشِدِي Raşidi Tarikatı - Raşidin Yolu - Raşidin Çizdiği Yol - Nedir ? Kurucusu Kimdir - Edeb Ve Adablari Nelerdir?


Raşidi Tarikatı Kurucusu Kimdir : Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hoca
Kurucunun Kisa biyografisi : Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hoca Kimdir? Biyografisi
isim : Raşit Tunca
Göbek ismi : Selim
Soy Lakabı : Haceliler
Nickname : Karoglan veya Kar©glan ve imageman
Baba ismi : Mustafa
Anne ismi : Rabia
Dogum : 1970 Başağaç
Eğitim:
ilkokul : 1976 -1981 Başağaç
Ortaokul Lise : 1981 -1988 Sandıklı İmam Hatip Lisesi
13.06.1988 de 8.25 Diploma notu iyi derece ile Mezun oldu.
Yüksek Okul Üniversite : 1988 -1989 AÜHF - AYO
1989 da üniversiteyi 2. dönem sonunda yarım bırakıp terketti, ve 1989 yazında Avusturya ya Seyahati.
Mesleki Eğitim : Elektrik Teknisyenliği EBT ve EIT Sigmundsherberg Austria
Lehrabschlussprüfung : Elektrobetriebstechniker 25.01.2006 mit bestanden - Landesberufsschule Wiener Neustadt
Lehrabschlussprüfung : Elektroinstallationstechniker 24.06.2006 mit bestanden - Landesberufsschule Stockerau f Elektrotechnik
Öksüz:
1988 de Babasının vefatı
Ankara:
Yüksek Okul Eğitimi için Ankaraya gitdi. ilk defa bir akrabasının yanında Keçiören gazino durağı ile şose durağı arasında bir apartmen de ~ 3 - 4 hafta kaldı.
Sonra paralı özel yurt 'RESA' yurdunda Ulusda kaldı.
Daha Sonra Balgat taki Devlet Paralı Yurdunda kaldı.
Aile:
1990 senesi sonunda Evlendi.
2 Tane Çocuğu var biri Oğlan biriside Kız.
HAC ve UMRE :
1997 de Hac ve Umre ziyaretini Annesiyle birlikte Yaptı.
Dini ve Tasavvufi Hayat:
1991 senesinde Tarikatı Burhamiye ye intisab etti.
1992 de Nakşebend Tarikatına intisab etti.
~ 2003 -2004 arasinda Dusukiye Tarikatına intisab etti.
Halen Tasavvuf Yolunda "Only" Devam ediyordu ki sonudna bir yol (Tarik) olmanin, yol çizmenin önemini farketi ve, Raşidin kendi gittiği ve Çizdiği Yol olan, Raşidin Yolunu, Raşidi Tarikatını kurmaya karar verdi. Senelerden 2016 aylardan Ağustos.
Avusturya:
1989 da Avusturya Taş ocağında işci oldu (Wiener Baustof Werke).
Daha Sonra Firmasi iki defa el degiştirdi Poschacher Natursteinwerk oldu.
daha sonra Taş ocağından Çıkışını aldı.
Iki defa, yaklaşık altışar ay Büyük Kasap " Gresinger"de çalıştı.
Mesleki Eğitim yaptı ( Ausbildung Elektrobetriebstechniker) mezun oldu ve sonrada "Installationstechniker" sınavına girdi ve kazandı mezun oldu.
Liesing Firmalarda Elektrik Teknisyeni olarak çalışdı.


Tarikatin Özelliği : Mevsim Tarikati yani günlerin, aylarin, gecelerin, gündüzlerin, nurun, ve ziyanin, ve mevsimlerin devaren ettirilmesini talim eden, bir yol ve tarik ve usul.

Kuruluş Sebebi ve Prensibi :

"River" Nehir ile yarışma, Nehir ile birlikte koşamazsın, o seni hep yener, çünkü sen yorulursun, amma o yorulmaz.
(Karoglan sözü 05.09.2016)

yukardaki söze açıklama : muhammed misyonu, ibrahim misyonu, kominizm misyonu, gibi bir misyon akıp gelen bir nehir gibidir, onlarin binlerce askeri vardır, sen yalnız başına onlarla yarışamazsın, onlar hep yener kazanır, çünkü onlar bir grup, o yüzden bir grup, bir tarikat olmak lazımdır, yalnız asker tek atlı araba gibi, grup 10 askerse 10 atlı araba gibidir, o yüzden raşidi tarikatını kuruyorum seven ardımıza takılsın.

Raşit - Raşid - RAŞiD - رَاشِدٌ isminin anlamı : رَاشِدٌ Raşit Raşid RAŞiD

Anlamları:
1. Doğru yola giden
2. Akıllı
3. irşad edip öğreten
4. Öğretmen
5. Baş Öğretmen
6 . Öğreten eğiten Allah
7. Öğretmen olan Allah
8. Olgun , Kemaline Ermiş ,Yetişkin, genc delikanli

MÜRŞiD : Egitici ,şeyh, mürebbi ,terbiyet edici, ögretici, ögretmen, Baş Öğretmen.

Raşidi Tarikatının Amacı ve Gayesi :
Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanin Hakkalyakin veya keşfen bilip yaşadiklarini, bir cemaate ve gruba ögretip, misyonunun, (Level in) ondan sonrada devam ettirilmesi.
Esteuzubillah

وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِّنْهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لَّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

Esteuzubillah

Ve sahhara lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minhu, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn.

Meali :
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.

CASİYE Suresi 13. ayet

وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاء وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ

Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeten, kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâe, ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn.

Meali : Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti. (Melekler de): “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Biz Seni, hamd ile tesbih ve seni takdis ediyoruz.” dediler. (Rabbin de): “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.” buyurdu.

Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanin Hakkalyakin veya keşfen, insanoglunun yerüyünden kainati idare edebilcek bir güce sahip oldugunu bilip, ve bu konuda bazi tatbikler yapinca, ve bunu devam ettirecek, ve ilerde dahada geliştirebilcek kivamda, yol arkdaşlari, tarik mensublari aramasi, ve bildiklerini, yetenekli ve ögrenip yaşamak isteyenlere anlatma istegi ve gayesi sebebiyle kuruldu. ve amaci ve gayesi sadece, insanin, yeryüzünün ve kainatin halifesi oldugunu bizzat, hakkal yakin insanlara ögretmek.

وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ فَأَنَّى يُؤْفَكُونَ

Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda ve sehharaş şemse vel kamere le yekûlunnallâhu, fe ennâ yu’fekûn.

Ve muhakkak ki "Gökleri ve yerleri kim yarattı, Güneş ve Ay’ı kim (size) musahhar (emre amade) kıldı?" diye sorarsam mutlaka, "Allah" derler. O halde o misyonun, size yükledigimin kiymetini bilip, ona sahip cikin, yüklenin onu artik ,yani kainati yönetin artik.

ANKEBUT Suresi 61. ayet

ve vaaz sohbetleriomizin birinde dedikki :

Ey insanlik görmezmisiniz
Güneşin feri yok, bu sene nerdeyse bizde yaz bile olmadi .
yani güneş işigina arapca Dziya
ضي

denilir.yani Ziya sizin anlaycaginiz ziyanin yani glow un yani
güneş işiklarinin yansimasi azalmiş yeni vaazimizin konusu alfa beta
gama işimasi yani radyoaktivite, kisacasi güneşimizin ziyasi tükenmiş
malesef son ziyalar bitmek üzere yani ey insanlik kimse ikizler burcu
cocuk yapmak istemiyor galiba cünkü ikizlerin kadini doyumsuz olabilir
dedik diye kimse ikizler cocugu yapmaya yanaşmiyor ve böylce güneşimizin
hic erkek ziya bebeleri, dişi ziya olmaz fakat ve ikizler burcu
kalmamiş, ve kadin ikizler ve erkek ikizler cocugu kalmamişki
güneşimizin ziyasi bitmek üzere, olanlarda göcer ise ziya kalmaz . aaa
ben size ne diyen a lafi kicindan anlayan ahmaklar, Allah 12 ay koymuş
12 burc varsa 12 burcunda eşit şekilde dagilmasi lazimki bu güneş
sistemimizde her şey rayinda yüzsün, birisi biraz azalsa da fazla olsada
denge bozlur. mesala neptun bebeleri azalsa nuh bebeleri azalir ve su
ve rahmet kesilmeye başlar,neptün bebelri cogalirsa bu sefeerde
taskinlar olur seller olur,jüpiter azalsa keciler azalir yakub bebeleri
azalir yine olmaz. herkes tohumu atarken öyle ayarlama tohum atmaasin,
lütfen kadere kirkbeş deyip atsin tohumunu, ve özellikle ikizler bebesi
yapin yani. ikizler babasi olcaklar şimdi tohum atcak olanlar, şimdi
dikilen tohumlar mayisda haziranda filiz vercek, haydi gec kalmayin ziya
isimli cocuklar , tohum atin lütfen, yoksa bu güneş yemin olsun sönerde
karanlikda kaliriz.

hemde Ziyayi hapse atmişlar, yani ziya hapisdeki böyle feri yok,
doguyar amma isitmiyor. hanim bu yazdan beri camaşir serdiginde diyorki
güneşin feri yok kurutmuyor diyor, yani bir nakşi büyügü demişki bizim
sizlere verdigimiz feyizi eger muhafaza edebilseniz bu size kiyamete
kadar yeter demişler yani feyz veya füyüzat veya ziya alfa Işıması yani
güneşimizden bizlere gelir ve Muhammed yazili kuran ise ve kuran
kainatin yazilimi ise Muhammed kainat ve güneşimiz iki cihanin güneşi
muhammed mustafa, ve bizler güneş bebeleriyiz yani muhammedin
parcalariyiz. ve güneş sistemimizin icindeki her bir özellik o sistemin
işlevi icin gerekli ve her cibilliyat bir peygamber grubunu temsil eder
demişdik dah önce, ve keciler oglak buralari şuayb ve yakup cocuklari
dedik, ve onlarin azalmasi yani jüpiter burcunda doganlarin azalmasi o
cibilliyati taşiyan sebze, meyva, hayvan, insan ne varsa azaldi
demekdir. ve cimento yoksa harc nasil olmazsa, yahut cimentosu az bir
harc ile yapilan duvar, nasil saglam olmaz ise hepsinin dengeli olmasi
lazimdir. ve amma herşeyin fazlasida zarar azida zarar. lütfen insanlar
aralarinizda konuşun kaynaşin, ve ikizler bebesi yapin. muhammed ikizler
burcudur yani MuhaMMed de üc tane mim vardir yani M harfi latince ikizi
temsilm eder ve yine MeryeM de iki tne M var yani onda ikizler burcu
vardir yani Yine HAVVA da iki tane V veya Hawa yazarsak oda teers ikiz
demekdir. ve ziya güneşimizin parcacigidir yani partiküllerirdir. yani
foton enerjisi.Radyoaktivite

α (Alfa) ışıması: İki
Nötron ve iki protondan meydana gelen, +2 yüklü bir Helyum çekirdeği
yaymaktır. Bu ışıma sonucunda, proton ve nötron sayıları 2'şer birim
azalır. Bu tanecikler +2 yüklü oldukları için elektromanyetik çekime de
yakalanırlar. Bu ışımaların durdurulması çok kolaydır. Örneğin bir
kâğıt yaprak bile yeterli olur.

Peygamberimizin ziyasini devam ettirmesi icin güneşimizin alfa işimasi yapmasi gerekir. ve alfa simgesi budur α
ve bizler muhamedin eeli beyti olarak yani güneşimizin cocuklari olarak
alfa işimasi yapmamiz lazim demekdir bu. ve alfa işimasi demek her
yaptigi işinde alfa hareketi yapmakdir. bunun birkac örnegini
gösteriyorum resimlerimde, 


 
 
 
Bu bir alfa oturuşu yani mehdi oturuşu
 
 
yani fircanizi tutarken serce parmagin arasindan gecirmek ile
yine alfa yansimasi yaparsiniz,

 
yine el yazisisi ile yazi yazmak demek ve özellikle harflerine
alfa işareti koymak demek, yine yazarken alfa işimasi yapmaniz demek, 

 
yine misvak öyle, bu peygamberin sünneti
ile sabittir, onun yani Muhammed Mustafanin misvak tutuş sistemi bu
şekildedir.


Bu bir alfa oturuşu yani mehdi oturuşu

eger ayak ayak üstüne atarsanz, bu alfa oturuşu demek olmaz yalnişdir o oturuş.

yani fircanizi tutarken serce parmagin arasindan gecirmek ile
yine alfa yansimasi yaparsiniz, yine misvak öyle, bu peygamberin sünneti
ile sabittir, onun yani Muhammed Mustafanin misvak tutuş sistemi bu
şekildedir.yani muhammed hep alfa yansimasi yapmişdir.
demişdık ve böylece sizlere ilk defa kainatın ve güneşin ziyasını bile bizler tarafından yönetilbilcegini bizzat hakkal yakin ögrettik, ve binlerce insan bu oturuşu ve duruşu cok benimsedi, hatta tiryakisi oldu da, artık vazegecemez oldular, ve böylece bu sene sıcak bır yaz gecirdik ziyası bol bol bir yaz gecdi ve artık sonbahara geldik ve ve birkac gün önce kendi aileme ve cocuklarıma tenbihledimki artık sonbahar geldi ve yaprakların sararması ve soguklarin gelmesi icin buziyanin azalmasi şart, o yüzden artık ziya hereketi olan alfa oturuşu ve dıger alfa herketlerini terkedın dedim yanıi mehdi oturuşunu şimdilik terkedin dedim ve islamda terki terke diye birşey vardır,

Tasavvufdaki Terki Terk Nedir?





وَذَا النُّونِ إِذ ذَّهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ أَن لَّن
نَّقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَى فِي الظُّلُمَاتِ أَن لَّا إِلَهَ إِلَّا
أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ

Sadakallahul Aziym Enbiya Suresi 87

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi
fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez
zâlimîn.

Sadakallahul Aziym Enbiya Suresi 87

Meali:

Ve Yunus Dediğim olmuyor diye Gadablanip kizmiş ve gitmişdi ve
Karanliklarin icinden şöyle seslendi: " O ndan başka ilah olmayan Allah
Hakkı için, Muhakkak ki Ben, Zulüm ve Karanlığı, Kötülüğü Seçenlerden
oldum.

Sadakallahul Aziym Enbiya Suresi 87

Allahümme Salli ala Muhammedül Vaadül Emin,
Allahümme salli ala Yunuse Vadehu bil Avdeti
Allahüüme salli Ala Mehdi Zamanül Emin vezzamanul Avdeh.

Yolculugumuza başliyoruz :

Gecen sene yazdik ki güneşimizin ziyasi azalmiş, güneşimiz iki
cihanin güneşi Muhammed Mustafa, güneşimizin ziya yaymasi icin alfa
hareketi yapardi, ve onun sünnetiydi diye anlattik. ve ikizler bebesi
dünyada azalmiş, eger böyle olursa güneşimiz söner gider, ve bu yüzden
ikizler bebesi yapin, ve ikizler bebesi icinde, her amelinizde
fiilinizde sözünüzde alfa dalgasi yayin dedik, ve sizlere alfa oturuşu
ve alfa hareketerinden örnekler vermişdik. ve sizleer ne güzel mehdi
askerlerisinizki alfa oturuşu ve herketleri o kadar yayildiki,
elhamdülillah bu sene kadar ziyasi kuvvetli ve sicak bir yaz olmadi ,
hepinize aferin, sizler ne güzel mehdi askerlerisiniz böyle, tamam artik
terki terk etme zamanidir, ve her evden en az bir şahis, artik alfa
hareketi ve oturuşu yapmayi terkediversin, yapmak sünnet ve sevap oldugu
kadar, teketmek de evla ve sünnet ve gerektiginde mucib olandir. artik
bu kadar sicak ve ziya herhalde yeterlidir artik, biraz biraz terkedelim
amma yine garerince kalcak kadar terkedin, tamamen terketmeyin. ve
artik sicaklar biraz biraz bizi terketsin serinlesin ortalik.

Tasavvufdaki Terki Terk Etmek Nedir : Terketmek
mesala Peygamberin abdestli gezme sünnetini aldin tuttun, ve artik o
hale geldinki, abdestsiz adim atmaz oldun, ve sonunda öyle bir noktaya
gelirsin ki, artik o terkettigin abdestsizce gezme olayina tekrar
dönmene, ve abdestsizce gezivermen, senin tekrar abdestli olmayi
terkedivermendir. önce abdestsizligi terketmişdik ve birinci terki
teketmişdik ikinci terk ise o terkettigin şeyi terkedivermendir.
sebebine gelince mesala mevsimler ilkbahar ile başlar ve ilkbaharda
bütün renkler yerini, hayat ve Hay ve diri olan Allahin sifati ile, yeni
bir can bulmak, ve haşrolmak toplanip bir bedene yol almak olan, yeşile
birakir. ve başka renkler terkedilir ve onlarin yerine yeşil tercih
edilir ve ilkbahar olur. sonra ilkbahar biterken bizlerin, yeşil bugday
yerine, sari ermiş bugday icin, yine yeşil erik yerine, ermiş erik, yine
ham karpuz yerine, ermiş karpuz icin, kirmizi sari ve turuncu rengi
tercih etmemiz lazimdirki, yaz olsun ve yaz mevsiminin rengi kirmizi ve
beyaz ve ateş sarisi ve saridir aydinlikdir yani bütün renkleri bariz
eden aydinlik tercih edilir. ve yaz bitince bu sefer, daha cok sari ve
sararma solma ve ölme, ve kahvrengi tonlari yani, camur rengi tercih
edilir, yani ölüp topraga karişma, hadisesi oldugundan toprak rengi,
yani camur rengi revacdadir, ve diger renkler rengini ölümün rengi
toprak rengine birakir kahverengi ve tonlarina, sonra sonbaharda
bitince, kış gelmesi icin, karanlik ve zulümet rengi siyah ve gri tonlar
tecih edilip, bütün renkler renklerini gece rengine birakir kendini, ve
sonbahardan kışa gidecek olanin tercihi, zulum ve karanlik olmalidir,
bunun bir nevi aciklamasini daha önceki sohbetlerde yapmişdik, mesala
kisa bir hatirlatma: dünyada kötüler yok edilip bitirilmez ve winter kış
icin gecenin koyu oldugu zaman, ve burclari winter kış burcu olanlara
zamani birakmak icin, işde karanlik ve gece yani kötülük bir nevi galip
gelmeye başlar, yaz demek ise iyiler, iman ve müminlerin galip olmasi
demekdir demişdik. ve yunus efendimiz vahdeti vücut seviyesine cikinca o
terkettigi bütün reklerden gecip zulumeti secmek zorunda birakilmiş, ve
hani insan dertlere ve cilelere, kötülerin cilesine ve zararina maruz
kalinca, bende bundan sonra zalim olcan anasina satan, "bu dünyada deveye dikken insana tiken geciyor" deyip
artik iyi olamanin fayda etmedigini görünce yazdan kişa gecildigini
görünce, bunlardan kurtulmak icin bir an sitem edip bende kötü olmk
istiyon denir ya, işde o sitem hali ile yunus efendimiz vaadinden avdet
edip, sözünden cayip "artik bende zulümeti secdim, bende kötü olcan" demiş.
amma yunus baligi zalim olamazki ne kadar sevecen bir balik, ne kadar
dost canlisi bir balik degilmi, ondan kim kötülük beklerki, yunusa kötü
ol deseler ancak belki sadece birazcik ciddi durabilir, yine gülümser
yine sevecendir, o kötü olamazkine, amma demiş Hz Yunus efendimiz
ninovalilara sitem edip bende zalim olcan deveye diken ... demiş yani.
yani ona terki terketmesi ögretilmiş bütün mesela sadece bu. yani sadece
iyiler iyi degildir bazende kötülük iyidir, yani gece hic olmasa hep
gündüz olsa, ne zaman yatip dinlencez, hep yaz olsa suyumuz nerden
gelcek, suyumuzun akip geldigi daglara kar nasil yagcak degilmi, bu
dünyanin carki nasil döncek degilmi yani. iyilerinde hayatinda bazen
kötü olabilmesini ögrenmesi lazim, dünya cok cetin. ve yine kötülerinde
hayatta iyilik nasil bir tatdir nasil bir zevkdir, iyilik yaptirilarak,
aynen hz süleymanin şeytanlari dalgic yapip, caliştirarak bir işe
yaramasini ögretmesi, bunun icin olup, kötülerede iyilik lokmasi
yedirmekdir yani, iyilligin nasil güzel bir lokma oldugunu onlara da
tatdirmakdir.

---oOo--

Halbuki Nakşibendi adabinda bu terki terk yalniş yorumlanmiş ve demişlerki

Der tarik-i Nakşibendî lâzım âmed çâr terk:

Terk-i dünya, terk-i ukbâ, terk-i hestî, terk-i terk

Terk-i dünya: Dünya menfaati için iş yapmamak, dinini dünyayı toplamakta, kazanç sağlamakta kullanmamak.

Terk-i ukbâ: Ahiret sevabı
hesabıyla da bir bezirgan zihniyetiyle hareket etmemek, cenneti ve
nimetlerini, ilahi cemali temaşa için terkedip Allah’ın rızasını,
hoşnutluğunu gaye edinmek.

Terk-i hesti: Kendi varlığını da terk edip Hak da fâni olmak.

Terk-i terk: Bu terklerin zihnine yerleşip de ben ne fedakar insanım diye bir duyguya kapılmamak, onun da unutmak.

---oOo---

Halbuki kapi kuran ve ve Hz yunus ve duasi olan o yukardaki resimdeki ayet varken

bunu böyle yorumlayip ve dervişlik dünyayi ahireti terkdip
izdivaya cekilmek diye yorumlayan nice şeyhin sanan ahmaklar birde
cukura girip sanki cukura girince ölümü anlayacak gibi, dünyayi terketme
ilhlasini kazanmak icin, cilehane dedikleri cukura girmeyi yeglemişler,
halbuki cukura girmek ile dünyadan gecilmez, daha cok dünyaya sarilmaya
sebeb olur. ölümün korkutuculugunu, topraga girmenin vehametini gören,
dünyadan vazgecebilirmi, ahmak şeyhler ahmak sofiler, sen ateşin
yaktgini farkdince ateşi sevip icine girmeyi mi istersin, yoksa ateşden
kacarmisin? bu ne ahmaklik, cocuga bile cıs dersin cıs dersin ateşi
anlatmak icinde, o anlamaz, en sonunda elini soba borusuna degdiripde
yakinca, ateş ne demek anlarda, bir daha soba borusuna varmaz, sen bu
kadarmi ahmaksin ki topragin icine gömülmenin ölmenin bu kadar
vehametini, cukura girip görünce, insan ölmü + sevebilirmi, ahmak
cocugun ateşden kacdigi gibi, nefsin ölümden kacmak ister durur o
zaman, ve hayatin zehir olur ondan sonra.

Hic bir peygamber cilehaneye girmemişken, sen yusufun girdigi
hapsi cilehanemi sanirsin, hayir o cilehane degil yusufun isminde iki
harf olan iki "UU"su, ve iki "u" daki iki kuyu, biri üstü örtülü kuyu,
zindan kuyusu, bir digeride alti örtülü kuyu yani atildigi gercek su
kuyusu, yani YUSUFDAKI iki U harfinin ondaki canlanmiş hali yani.

oysaki muhammed "nefsininizinde üzerinizde hakki var"
demişdir . kim diyor sana öyle çile haneye gir, dünyayi terket, yeme
icme riyazet yap diye, hangi peygamber yapmişda, sen böyle bir yalan
uydurdun, senin böyle yaparak elde ettigine peygamber ve islam ahlaki ve
kermet ve mucize degil, ancak istidrac denilir. yani zor ile mal
gaspetmek gibi insanin yapabildigi yetenekler belli, ahmet mehmet
yapamazken, sen nasil yapiyorsun bu keramet benzeri sihirli işleri, yani
bedeni zorlayarak yani mesala aslani teerbiyet ile sanki anlarmiş gibi
konuşturmak veya bir fiili yapmasini ögretmek, halbuku o yaptigin
terbiyet degil, onun yiyeceginin öyle verilmesi sebebiyle, onun onu
yapmaya zorlanmasindan başka şey degildir. ekmek et hatirina maymunluk
yapan aslan kaplan demek olur. yani buna kim ben aslani kaplani terbiyet
ettim derse, ben onun ta agzinin ortasina kocamanca .... emi, ahmak
insan, Aslanin tabiatinda konuşup Allah demek varmi, sen ben gibi yahut
bisiklet sürmek varmi, yahut senin hatirina sana gösteri yapmak varmi .
işde kiyametinde zamani ve saati olmasina ragmen, ahmak insanoglunun,
Allahi kiyamete zorlamak diye bir söylem geliştirmeside böyle birşey, ve
herkesin birbirne olan bagi ve netzi sebebiyle bir yeri yikmak ve
Allahi zorlamk tabiri ile, orayi yikan, başka bir yerde onun ziddi bir
güzellige sebeb olmakda, yine iyilik yapan biride onun ziddi olan
biryerlerde kötlük olmasina sebeb olmakda. halbuki dünyanin bir yeri
gündüzken, biryerinde karanlik ve gece galip ise, o zaman iyiligi
kovalamak, gecenin gelmesinemi sebeb olur, iylik kovalandikca
kacacakdir, gecede onu takip edecekdir, ve iyiligin kovalanmasi, ancak
mesela iyilik türkiyede ise, kovalaninca doguya gitse, arabistana varir,
ve gece ve kötülük ise onun yeri türkiyeye gelir, ordanda kovalansa, bu
sefer iyilik hindistana gider, eger doguya giderse, bu sefer kötülük ve
gece türkiyeyi birakip, onu takip edebilmek icin, arabistana gecmesi
lazimdir, yani gece gündüzü kovalar, yazda kışı, ve ne o ona galip
gelebilir, nede o ona. zaman geliri 21 Haziran olur, gündüz galip gelir,
ve ertesi gün ise yerini geceye birakmaya başlar, ve taa 21 Araliga
kadar gece yavaş yavaş galip gelir, 21 Aralik gelince, gece tamamen
galip geldim sannederken, ertesi gün artik yerini gündüz ve aydinliga
birakmaya başlar. yani kimse Allahi öyle kiyamete falan zorlayamaz.
Dünyayi durdursan bile, bir yani gece, bir yani yine gündüz olcakdir
"zoooone" cikiş yok burdan yani.

Allah hayir ile şerri zevc olak halketmişdir. terazinin iki
kefesi gibi, biri inince digeri cikar, digeri inince digeri cikar, vusta
yol onlari ortada tutabilmekdir. ortada durunca ilkbahar veya sonbahar
olur. hafif ağir taraf, veya hafif yeğni taraf olarak.onlarda sabit
degildir, ve yunusa kötü olmasi zulümu secmesi, terki terk etmesi
ögretillmişdir, ve görevi terkeden peygamber, sözünden cayan peygamber
olurmu, evet var, ve Allahin takdiridir bu da, vaadine avdet eden
peygamber, hz yunus. yani cok iyi olma biraz kötü olmasini da ögren
iyileri kandiran cok olur herkese herşeye evet dme hayir demesinide
ögren, veya ayet ile sabit "öyle cok cimride olma, veya cok eli acikda
olma" , diyor Rabbim, bir temsili misal olarak al bunu, bütün hayatina
ve fiillerine, amellerine ve emellerine uygula.



وَلاَ تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَى عُنُقِكَ وَلاَ تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَّحْسُورًا

Sadakallahul Aziym isra Suresi 29

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve lâ tec’al yedeke maglûleten ilâ unukıke ve lâ tebsuthâ kullel bastı fe tak’ude melûmen mahsûrâ

Sadakallahul Aziym Enbiya Suresi 87

Meali:

Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.

Sadakallahul Aziym Enbiya Suresi 87

Vusta yol azizim vusta yol.

Ben tam delikanlilik vaktimde tirpan bicmesini ölgrendim, o zamanlar imam hatip altinci sinif falandim.

ve birgün tirpan bicip gelirken beni görenler bana özenmiş ve
bir kadin dediki sen okuyorsun amir memur olacaksindir, netcende tirpan
biciyorsun dedi, bende Dedim "ögrenende karnimda dursun" dedim cok
hoşuna gitdi.

yani sizler ey mehdi cemeati!,

öyle cok uslu kuzu koyun olmayin, bazen dişlerini gösteren bir
kurt olmasinida ögrenin, biraz kötü olmasinida ögrenin, ve karninizda
cebinizde dursun o ögrendiginiz. kötü olmayin amma, size bir kötülük
yapmak isteyen olursa, cikarin cebinizden karninizdan o kurt halinizi ve
kendinizi savunun, o zaman size kötü olmak nede yakişir, kendini,
islami, iyiligi ve mehdiyi savunmak icin kötülerden oluvermek.


VE ARTIK ZiYAYI TERKEDiP yavaş kötü ve karanlik olma zamani ve bu vakitler dedik önce sünnetler kacmaya başlar amma bu sünnet namazdaki sünnet ammda yapatig iz başka bir sünnet, sonra bir vakit farz kacar, sonra iki vakit, derken birde bakmişsin birkac günlük farz namaz kacmiş, ve taaaki bu eksi -31 olunca, yani 31 tane namaz kacinca, sonbahar girdi demekdir, amma kacdi diye öyle birakamayip, ardina kaza etmek lazimdir.


Raşidi Tarikatının Zikir ve Evradi Varmidir Nerden Temin Edebiliriz
Dies ist eine kostenlose Homepage erstellt mit hPage.com.